This is the official blog of Northern Arizona slam poet Christopher Fox Graham. Begun in 2002, and transferred to blogspot in 2006, FoxTheBlog has recorded more than 670,000 hits since 2009. This blog cover's Graham's poetry, the Arizona poetry slam community and offers tips for slam poets from sources around the Internet. Read CFG's full biography here. Looking for just that one poem? You know the one ... click here to find it.

Sunday, July 2, 2023

"Omurga Dili" by Christopher Fox Graham


"Omurga Dili"

by Christopher Fox Graham

bana bir dövme ver
deriden daha derin
omurgamın kemikleri üzerinde
her omurun yüzeyine
her insan dilinde
"şiir" için kelimelerini dövmek
böylece hiçbir dil artık yabancı hissetmesin;
böylece her insan sesi
içimde bir kelime konuşabilir

Arapça ve İbranice olsun
taş atmadan yan yana oturmak
Kantonca ve Hintçe karakterlere izin verin
Swahili ve Hutu'yu bir hamakta tutmak için ellerini bağlayın
Bask ve Zulu'nun nihayet Vietnamca dudaklara dokunmasına izin verin
Navajo ise başını Malay'ın omzuna dayamış

altı bin dil konuşuyoruz
Ama acıya ve zamana katlanacağım
bu yüzden hiçbir insan sesi benimle konuşamaz
hissedilmeden
kemiğe kadar

Afrika hecelerine izin verin
Avrupa eklemlenmeleriyle alanı paylaşmak,
Asya morfemleri,
ve Aborjin telaffuzları,

onları sıraya koyun ve kazıyın
Braille alfabesiyle yazılmış organik bir barkod gibi
Bir gün beni geri dönüştürecek solucanlar tarafından okunabilir
toz ve kül dinine
bir zamanlar inandığımız şey
Bu et ve kan kültünden önce
bizi kilden çıkardı
yağmurda kısa karakterler oynamak için

sözlerimizin lezzetini tatsınlar
şiir tüketsinler
ve toprağa geri ver
böylece dünya sözlerimizin ağırlığını hissedebilir
ve bizi unutma
kendimizi yok ettiğimizde
bizden önceki türler gibi

Son sözü söyle
Mors alfabesinde
omurgamın dibinde
böylece kelimenin ritmini duyabiliyorum
uyurken kalçalarımda
.--. --- . - .-. -.--
Noktaların ve tirelerin yayılmasına izin verin
tüm kemiklerimde bir kavrayış virüsü içinde
Yani eğer sesimi kaybedersem
Hala bir kelime konuşabiliyorum
parmaklarıma dokunarak,
bir davula vurmak
ya da kalp atışımın ritmini değiştirmek
kanımla konuşmak için

Hayal

altı bin dil
omurgamı oynamak
33 parçalı armonide
benim senfonimi yapmak
yankılanan bir melodi ile
omuriliğimi yukarı kaldır
tünelde daha yüksek sesle yankılanıyor
bileşik müziğin güçlendirilmesi
beynimin tabanına kadar
patladığı yer
ve kafatasımın içinde rezonansa giriyor
Zıplama
altı bin yeni ifade
aynı kelime için
altı milyar şarkıcının sesiyle
altı trilyon düşünceme
ta ki daha fazla kaosa dayanamayana kadar
Ve onların şarkısı dudaklarımdan patlıyor

dünyaya sunmak
senkronize bir anlayış anı
bir şarkının
tek bir sesin
bir adamın
bir an için

Dünya yanıp sönmeden önce
odağını kaybeder
ve yankıyı dinler
yavaşça kaybolur

ama hatırlar 
ses 
şiirlerimizin

No comments: